Gece

/
0 Yorumlar



Hergün vapurda rastlıyordum ona ..İlk başlarda açıkçası dikkatimi çekmedi.
Gülen aydınlık yüzü ve tepede topladığı saçlarından sıyrılıp giden birkaç perçemin yay gibi kaşlarına düşmesi içimi ısıtan ılık bir meltem gibiydi.






Vapurda hep aynı yere oturuyordu. Bir gün bende yanındaki boş koltuğa oturdum. Rüyasından uyandırılmış bir çocuk gibi sıçradı. Korkuttuğumu anladım ve "Özür dilerim sıçrattım sizi.. Boştu onun için oturdum." dedim.
"Önemli değil "dedi sesi baharda içine işleyen saka kuşu gibiydi.

Daha sonraları işime geç kalmayı göze alarak ondan ayrılmamak için vapurda görüşmeye başladık . Bazen konuşmuyordu ama sessizliği bile kendine aşık etmeye yetiyordu.
"İsmim Gece" dedi bir gün.
"Ben doğduğumda kısa bir süreliğine gözlerim görüyormuş ama sonra kornea yırtılması sonucu gözümün ilk başta yarısını sonra da tümünü kaybetmişim."
Ben aniden Gece'nin elini tuttum ve "Çok üzüldüm Gece .. İstersen bu konudan  bahsetmeyebilirsin dedim. O da üzülmememi bu duruma artık alıştığını söyledi.
Daha sonraki günlerde görüşmelerimiz hiç aksatmadan devam etti ve ben ona artık onu sevdiğimi söyleyecektim.
Vapurdan indikten sonra onu kolundan tutarak  "Hadi bakalım Gece Hanım benimle geliyorsunuz :)"dedim. İtirazsız kabul etti. Biraz yokuşta çok güzel sakin denizi gören bir çay bahçesi vardı. Kolundan tutarak onu çıkartmak istedim.Çantasından beyaz bastonunu çıkarttı ve
"Teşekkür ederim :) dedi.
Sandalyesini tutmak için elini tuttuğumda beni görmese de bana doğru baktığını hissettim ve "Buraya lütfen "dedim. Biraz oturduktan sonra şirketim olduğunu ve kendisine ilk görüşte aşık olduğumu ve bu aşkın bütün hücrelerime işlediğini söyledim.


Yalnız bir şey dikkatimi çekmişti. Gece bana kendisiyle ilgili bilgiler verirken benim adımı bir kere bile olsun merak etmemişti. Bu gerçekten çok şaşırtıcıydı. Neden olduğunu anlamıyordum ama çok da merak ediyordum .
Ben bunları düşünürken Gece birden "Adını niye sormadığımı merak ediyorsun değil mi? dedi.Adını sormadım çünkü adını biliyorum senin adın Poyraz :)
Ve bana uzun zamandır takmak için cebinde sakladığın yüzüğü cebinden çıkar Poyraz..Soracağın soruya cevabım evet olacaktır. "dedi.
Büyük bir şaşkınlık ve şok içindeydim. Nasıl bunları bilip hissetmişti  ne ara bunu anlamıştı bilmiyordum ama dizlerimin üstüne çöküp ona evlilik teklifimi şöyle yaptım .
"Gece ömrümün sonuna kadar senin gündüzün aydınlığın ışığın olmak istiyorum. Benimle evlenirmisin ?" diye sorduğumda Gece ellerini yüzümde gezdirerek "evet sonsuza kadar "dedi.








Bu yazılarıda sevebilirsin

Hiç yorum yok: