Yedi yüz kusur kilometre mesafe olsa da aramızda
Ne kadar uzakta olsan da aslında yakınsın bana

Çok merak ediyorum ben aslında
Hiç mi getirmedin beni aklına ?



"Gözlerinden sevgi akıyor " demek buysa eğer
 Sen çoktan olmuşsun Leyla'nın Mecnun'una eşdeğer

 Gel desem şimdi pattanadak çıkar gelirmisin bana
 Ne desem bilemedim bunca sözden sonra sana



 Ahh aşk sen nelere kadirsin bak şimdi
 Gecenin bu saati yazdırıyorsun beni deli deli

"Bırakma beni diyecek yok mu ?" diyeceğim ama
 Yine de laf geçmiyor işte kalb-i sevdaya

 Dışarda yağmur yağıyor bak şu ara
 Dans edeceğim sokakta çıplak ayakla peşin sıra



Peri kızından satırlar okudunuz işte
Bir şövalye belki çıkar gelir az sonra










Sevmekten kim utanır tadına doyum olmaz demiş şair
Sende sevmekten korkma

Korkma ki ;
Çocuk masumiyetinde 
Ağız dolusu gülüşlerde 
Sevdiğinin gözlerinde gözlerini görmekle 
Birini bulmanın değil birbirini bulmanın önemini
Anla , farket ve vakit kaybetme...



Hala aşkın kalbindeyken 
Henüz avuçların soğumamışken
Yüzünde gülümseme kaybolmamışken
Sakın vazgeçme sevgili ..

Sorarlarsa sana "mutlu musun peki ?" diye 
Sakın tuzağa düşüp de "iç güveysinden hallice "deme 
Çok mutluyum kardeşim 
Allah olmayana nasip etsin de ..

De ki , 
Bu dünyada hala sevginin tılsımı yüreğine değmeyenler 
Bu MutlulukName 'den nasibini alsın .


Gökten üç elma düşmüş 
Biri yazana 
Biri okuyana 
Diğeri de henüz aşkı tatmayanların başına




Kır zincirlerini sevgilim
Sevgisizlikte değil sevgide buluşalım

Karanlıkta kalmışsan
Gözlerime bak yolun aydınlansın

Kaybettiysen yolunu
Anahtarın yüreğinin yanında

Kır zincirlerini sevgilim
Sonsuza dek mutlu insanlar ülkesinde buluşalım ..





Nadasa bırakılmış buğday tarlaları gibiydik ..
Sapsarı bir yalnızlık çökmüştü üstümüze ...
Desem ki şimdi sana gel birlikte birlikte sırdaş olalım,sevdalık olalım  yan yana ..omuz omuza her daim birlikte olalım.
Sabırla sevgiyle bir sevda yaratalım. Onca kara kış onca yalnızlık ve terkedilmişliğe inat ..
Toprak bizi şahidimiz olsun duyursun dört bir yana
Birlikte sevgimiz yeşersin içimizde filiz versin aşkımızla




Yıldızların vurduğu durgun, karanlık suda 
Beyaz Ofelya, büyük, beyaz bir zambak gibi, 
Gelin esvapları içinde dalgalanmada. 
Uzak ormanda yerlilerin gürültüleri. 

Mahzun Ofelya, beyaz bir tayf gibi, yıllardır 
Dolaşır bu siyah nehrin suları içinde. 
Deliliği içinde bir şarkı mırıldanır, 
Bir çocukluk şarkısı, akşam serinliğinde. 

Rüzgâr göğsünü öper ve açar yaprak yaprak 
Sularda ağır ağır savrulan etekleri. 
Söğütler omuzlarına sarkar ağlaşarak, 
Hulyalı alnına eğilir su çiçekleri. 

Dört bir yanına üzgün nilüferler dizilir. 
Uykudaki bir ağaç uyanır, zaman zaman
Bir yuvadan küçük bir kanat sesi yükselir; 
Sihirli bir şarkı gelir altın yıldızlardan! 

ARTHUR RIMBAUD
Merhaba blogumu izleyen arkadaşlar ..

Bu masalın devamında sizler de masala katkıda bulunabilirsiniz. İnteraktif olarak bana fikir, öneri ve hikayenin gidişatı hakkında yorumlar yazabilir arkadaşlarınıza ve tüm tanıdıklarınıza bu blogu okumaktan hoşlananlara takipçim olmasını söyleyebilirsiniz.

Şimdiden önerileri takip ve yorumlarınızı "gözlerim yolda " bekliyorum ..

Duyanlar duymayanlara söylesin  :)

İyi geceler  ..




Gecikmiş bir Cuma selamı gibiydi seni sevmek
Ağlarken gülmek gibiydi seni sevmek
Seni sevmek yaz günü dolunayı görmek
Kışın soğuğunda yanmak
Çok mutlu olmasan da olmuşsun farzetmek
Birgün başına taş değil aşk düşeceğini bilebilmek
Fırtınada dansetmekti...